top of page

Eksik fotoğraflar: "Yokluk"

  • Enise Askın
  • Jan 8, 2017
  • 3 min read

"Geçen her bir saniye, şimdiyi yok eder ve elimizde kalan tek şey asla tamamen bir bütün olarak elimizde tutamadığımız geçmiştir" *

Ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı savaş, iç savaş ya da otoriter rejim dönemlerinde yakınlarını kaybeden insanların çoğu, ailelerinin bir daha asla eskisi gibi olmadığı/olamayacağını düşündükleri o travmatik an’da kalır. Zaman algısı o noktada kırılmıştır çünkü. Her topluluk ve kültürde farklılık gösterebilen bir yöntemle, geçmişi şimdi’de mevcut kılmaya çalışırlar. Hatırlamaya, eksik kalmış bir zamana verilmiş bir sözün tutulmasıdır belki bu çaba.

Arjantinli fotoğrafçı Gustavo Germano’nun, kaybedilen kişilerin fotoğraflarından oluşturduğu projesi “Yokluk” (Absent), eksik kalmış böylesi zamanları somutlaştırarak gözler önüne seriyor. Germano bu çalışmasında, zorla kaybedilen kişilerin fotoğraflarını, aynı yerde aynı şekilde fakat “şimdi”de yeniden canlandırıyor. Aile fotoğraflarından yaklaşık 30 – 40 yıl sonra çektiği karelerde sanatçı, yokluğun da bir hacmi olduğunu kanıtlıyor bizlere.

Kendisi de Arjantin'in cunta dönemindeki zorla kaybedilme mağdurlarından biri olan Germano’nun ağabeyleriyle birlikte 1969’da çekilen bu fotoğrafı, projede yer alan fotoğraflardan. Bu aile fotoğrafından 7 yıl sonra ağabeyi Eduardo (sağdan birinci), gözaltında kaybedildi.

Cunta döneminde kaybedilen 30 bin kişiden biri olan Eduardo’nun kemikleri ancak geçtiğimiz yıllarda bulunabildi. Fotoğrafçı Gustavo Germano’nun (solda) bu projeyi gerçekleştirmesini sağlayan şey, kendi aile fotoğraflarındaki “yokluk” olmuş.

Kimya öğretmeni olan Ana Rosa Kucinski, Brezilya’da 1964 – 1985 yılları arasında ülkeyi yöneten askeri cuntaya karşı mücadele eden politik bir aktivistti.

1974’te kaybedildiğinde 32 yaşındaydı.

Cenazesine halen ulaşılamayan “kayıp”lardan..

Brezilyalı eski bir polis memurunun ifadelerine göre Ana, Rio de Janeiro’daki “Ölüm Evi” olarak ünlenen bir işkence merkezinde öldürüldü.

Bu fotoğrafta annesi ve kız kardeşiyle birlikte poz veren Brezilyalı Luiz Almeida Araujo, ülkedeki bir öğrenci hareketine katıldıktan sonra 1966’da gözaltına alındı ve işkence gördü.

Serbest bırakıldıktan sonra 1971’de Sao Paulo’da tekrar gözaltına alınan Luiz’den bir daha haber alınamadı.

Annesi ve kız kardeşi Luiz’i aramaya devam etseler de, umutlarının eskisi kadar güçlü olduğunu söylemek pek mümkün değil.

İşkence ve gözaltında kayıplara dair verileri bir araya getirip derleyen “İşkence, Bir Daha Asla” (Tortura Nunca Mais) isimli organizasyona göre Luiz, kaybedildiğinde 28 yaşındaydı.

Arjantin’deki Ulusalcı Kurtuluş İttifakı (Alianza Libertadora Nacionalista) üyesi Luiz Eurico Tejera Lisboa, eşi Suzana Keniger Lisboa ve kayınvalidesi ile birlikte.

Elde edilen bilgilere göre 1972 Eylül’ünde Sao Paulo’da gözaltına alınan Lisboa, kayıtlara “kayıp” olarak geçti.

7 yıl sonra Suzana Lisboa, eşinin farklı bir isimle Sao Paulo’daki bir mezarlığa gömülmüş olduğunu öğrendi.

Joao Carlos Haas Sobrinho (soldan ikinci), 1947 tarihli bu fotoğrafta, çocukluk arkadaşlarıyla birlikte.

Brezilya’daki Rio Grande do Sul Federal Üniversitesi’nde tıp eğitimi alan Joao Carlos, cunta iktidara gelince doktorluk lisansını sol harekete dahil olduğu için kaybetti.

Gerilla hareketine katılan Joao Carlos, Amazon ormanlarının Xambioa şehri yakınlarındaki bir alanında kayboldu.

Arkadaşları, onu anmak için yıllar sonra bir araya geldi.

Arjantinli Omar Dario Amestoy (soldaki), 1975 tarihli fotoğrafta kardeşi Mario Alfredo ile birlikte bir tepeden aşağı koşarak inerken.

Hukuk eğitimi aldığı Entre Ríos eyaletinin gecekondu mahallelerinde, sosyal aktivizme katıldı.

Omar, eşi Maria ve çocukları Maria Eugenia (5) ile Fernando (3), 1976’da ordu mensupları ve polis tarafından öldürüldü.

Yıllar sonra, ailenin ölümünden sorumlu tutulan 3 kişi müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Yandaki fotoğraf, Omar’ın ölümünden 31 yıl sonra, kardeşi Mario aynı tepeden inerken çekildi.

Brezilyalı Claudio Marcelo Fink ve Parana Ulusal Teknoloji Üniversitesi’nde elektromanyetik mühendislik eğitimi alan oğluna gururla bakan annesi Clara Atelman..

Claudio mühendislikte başarılı olduğu kadar, politikada da aktifti. Siyasi faaliyetlerinden dolayı Ağustos 1976’da paramiliter bir grup üyelerince kaçırıldı. Ailesi bir daha kendisinden haber alamadı.

Arjantinli bir fabrika işçisi Orlando Rene Mendez, aynı zamanda bir şehir gerilla hareketi (Movimiento Peronista Montonero (MPM) üyesiydi.

1976’da 11 aylık kızı Laura ile birlikte kaçırıldı. Laura ailesine geri verildiyse de, ailenin yası devam etti.

Laura 3 yaşına geldiğinde bu kez annesi Leticia Margarita Oliva (sağdaki) kaçırıldı ve ondan da bir daha haber alınamadı.

Arjantin’deki cunta döneminde ebeveynleri işkence altında öldürülen ya da kaçırılarak kaybedilen çocukların yeni kimliklerle birlikte evlatlık verilmesi (genellikle asker/polis ailelerine evlatlık verilmesi) yaygın bir uygulamaydı.

Ancak Laura evlatlık verilmedi ve bu nedenle kendisini şanslı görüyor. Laura, şimdilerde Arjantin’deki bir insan hakları kuruluşu Human Rights Secretariat’da görev yapıyor.

*“Derrida’nın Felsefesi” - Mark Dooley & Liam Kavanagh

 
 
 

Comments


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page