Güney Sudan'da 5 yıllık geçiş dönemi adaleti planı
- Enise Askın
- Dec 14, 2016
- 2 min read
Güney Sudan’da üç yıl önce başlayan iç savaşın sonlandırılması için geçtiğimiz aylarda uzlaşma sağlanmasına rağmen yeniden alevlenen çatışmalar devam ediyor. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası bir çok örgüt ülkedeki ciddi boyutlara ulaşan iç savaşa dikkat çekerken, Güney Sudan’da barışın sağlanmasını amaçlayan sivil toplum kuruluşları 5 yıllık kapsamlı bir geçiş dönemi adaleti planı hazırladı.

Başkent Cuba merkezli Geçiş Dönemi Adaleti Çalışma Grubu (TJWG) öncülüğünde hazırlanan “mağdur merkezli” plan kapsamında, hakikatlerin ortaya çıkarılması, adaletin, uzlaşının ve onarımın sağlanması konusunda barış anlaşmasındaki geçiş dönemi adaleti mekanizmalarının ve sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi ve mağdurların seslerinin duyurulabilmesi hedefleniyor.
Bir milyondan fazla kişinin ülkeden ayrılmasına, yaklaşık iki milyon kişinin de ülke içerisinde yerlerinden edilmesine neden olan çatışmalarda yaşanan insan hakları ihlalleri ve savaş suçları bu plan dahilinde raporlanacak.
Geçiş dönemi adaleti süreci dahilinde yeni mağduriyetlerin, insan hakları ihlallerinin ve savaş suçlarının işlenebileceğini vurgulayan çalışma grubu, toplumda bu alanda farkındalık oluşturacak ve mağdurları tanıklıklarını ifade etme konusunda teşvik edecek sivil toplum kuruluşlarını desteklemeyi, elde edilen verilerin ise geçiş dönemi adaleti sürecinde savunuculuk alanında kullanılmasını planlıyor.
Planın ilerleyen yıllara yayılan hedefleri arasında, geçiş dönemi adaleti kavramlarının anlaşılabilmesi ve tartışılabilmesi için sivil topluma yönelik eğitim programları geliştirmek, mevcut durumun tartışılması ve kamuoyunda farkındalık oluşturulabilmesi için ulusal ve uluslararası farklı katılımcıların yer aldığı forumlar düzenlemek, mağdurların geçiş dönemi adaleti mekanizmalarına erişimini ve katılımını kolaylaştırmak gibi maddeler yer alıyor.
Geçiş Dönemi Adaleti Çalışma Grubu (TJWG) hakikat ve uzlaşı, hesap verilebilirlik, onarımlar, araştırma, insan hakları dökümantasyonu, lobicilik ve savunuculuk, mevzuat, kamuoyu görüşleri, hafızalaştırma gibi birimler kuracak ve bu birimler üzerinden çalışmalarını yürütecek.
Grubun internet sitesinde yayımlanan planın tamamı için; tıklayın.
Ne olmuştu?
Aralık 2013’te Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı Riek Machar’ı “darbe girişiminde bulunma” suçlamasıyla görevden almasıyla taraflar arasında çatışmalar başladı. Güney Sudan ordusu ile Machar yanlısı askeri birlikler arasında yaşanan yaklaşık iki yıllık iç savaş sırasında onbinlerce sivil yaşamını yitirdi, milyonlarca kişi yerlerinden edildi. Uluslararası kuruluşların da devreye girmesiyle gerçekleştirilen barış görüşmeleri neticesinde 17 Ağustos 2015’te taraflar anlaşmaya vardı. Ancak Cumhurbaşkanı’na bağlı güvenlik güçleri ve Machar yanlıları arasında 8 Temmuz’da 270 kişinin öldüğü çatışmanın ardından, iç savaş yeniden alevlendi.

Ülkedeki iç savaş kısa sürede taraflar arasındaki çatışmayı aşarak, Dinka asıllı Cumhurbaşkanı Salva Kiir’in ve Nuer kökenli Machar’ın liderliğinde etnik temizliğe dönüştü. Güney Sudan'ın çeşitli bölgelerinde aç bırakma, tecavüz ve köylerin ateşe verilmesi gibi metotlarla etnik temizlik yapıldığına işaret eden Birleşmiş Milletler yetkilileri 30 Kasım’da yaptıkları açıklamada, ülkedeki etnik temizliğe acilen müdahale edilmesi gerektiği ve ülkeye yönelik silah ambargosu uygulanması çağrısında bulundu. ABD'li yetkililer Güney Sudan’a yönelik silah ambargosu uygulanması teklifini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunacaklarını belirtirken, Rusya ve Çin’in bu teklife karşı olduğu biliniyor.
Birleşmiş Milletler’in Aralık 2016’da yayımladığı son rapora göre, Güney Sudan’daki iç savaştan etkilenen insanların sayısı gittikçe artıyor. Rapora göre, 1.8 milyon kişi ülke içerisinde yerlerinden edilmiş durumda. Çatışmalardan etkilenen 3.6 milyon kişinin gıda desteğine ihtiyaç duyduğu belirtilirken, 1.2 milyon Güney Sudanlının mülteci konumunda olduğu kaydediliyor. İç savaşta toplamda kaç kişinin hayatını kaybettiği tam olarak bilinmiyor ancak bu sayının yaklaşık 300 bin olduğu tahmin ediliyor.





































Comments