top of page

KONFERANS: "Barış Süreçlerini Canlandırmak"

  • Enise Askın
  • Nov 23, 2016
  • 2 min read

İstanbul’da 15 Ekim’de gerçekleştirilen “Barış Süreçlerini Canlandırmak: Kolombiya, Filipinler, Endonezya” konferansı, Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye tarafından internette yayınlandı.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV), Sabancı Üniversitesi ve Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye Derneği tarafından düzenlenen konferansta, Türkiye’den ve Avrupa’dan pek çok akademisyenin yanı sıra, Endonezya, Kolombiya ve Filipinler’den gelen katılımcılar konuşmalarını sundu.

Konferans açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Son yıllarda, dünyanın dört bir yanında yaşanan bazı uzun süreli çatışmaların barışçıl yollardan çözümlendiğine tanıklık ediyoruz. Kolombiya, Filipinler ve Endonezya bu önemli örneklerden bazıları. Kolombiya’da 52 yıldır süren çatışmalar boyunca çok sayıda müzakere yapıldı ancak hiçbiri barışa bu kadar yaklaşmadı. Güncel önemi ve tarafların barış konusundaki ısrarları nedeniyle Kolombiya deneyimini tartışmanın yararlı olacağını düşündük. Filipinler örneğini ise İslami aktörlerin oynadığı kolaylaştırıcı rol açısından ilginç ve Türk aktörlerin uluslararası gözlemci olarak sürece dahil olmaları bakımından da son derece önemli buluyoruz. Bu aynı zamanda, farklı tür üçüncü taraf rollerinin avantaj ve dezavantajları ile toplumsal cinsiyet meselelerinin barış süreçlerine daha iyi nasıl dahil edilebileceği konusunu tartışmak açısından da ideal bir örnek oluşturuyor. Bir o kadar önemli olan son başlık da, Asya’daki en uzun süreli çatışmalardan birini sonlandıran Endonezya’daki Açe barış süreci: Bu süreç, dini olarak birbirine yakın gruplar arasındaki çatışmaların barışçıl yollardan nasıl çözümleneceği tartışmasına iyi bir örnek olarak göze çarpıyor"

"Barış her kesimin birbirini dinlemesiyle mümkün kılınabilir"

Açılış konuşmalarında söz alan Sabancı Üniversitesi Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü Yüksek Lisans Programı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, dünyanın başka yerlerinde de devletlerin kendilerine karşı silahlanmış hareketlerle görüşmelerinin başarısının çoğunlukla müzakere-diyalog denilen yöntemle gerçekleştiğini belirtti. Diyalogun önemine vurgu yapan Çelik, "Tarafların görüşmesi, barış süreçlerinin önemli bir ayağıdır ama sadece bir ayağıdır. Barış, ancak birbirini düşman olarak görmüş her türlü kesimin tekrar konuşmaya başlaması, birbirini tanıması ve dinlemesiyle mümkün kılınabilir" ifadelerinde bulundu.

Barış süreçlerinin inişli çıkışlı, zor süreçler olduğuna işaret eden konuşmacı, Guatemala'da tarafların konuşmaya başlaması ve anlaşmaya varması arasında geçen sürenin 10 yıl, Sudan'da 11 yıl olduğu örneklerini vererek, her iki ülkede de tarafların "Geri dönemeyeceğimiz noktadayız" demesinin, sürecin ancak son birkaç ayına denk düştüğünü kaydetti.

Müzakerede başarının anahtarı: "Toplumun hazırlanması"

Müzakere süreçlerini "müzakerelerin öncesi", "müzakere aşaması", "uygulama" olarak açıklayan Çelik, müzakerelerin başarısını etkileyen en önemli noktanın süreç başlamadan önce toplumun hazırlanması ve süreç boyunca karşılıklı toplumsal güvenin tesisi olduğunu belirtti. Toplumun hazırlanması konusunda Çelik, "Barış, yıllarca düşmanlaştırdığınız kesimle insani bir düzlemde konuşma sürecidir. O yüzden yıllarca 'hain, düşman, terörist' dediğiniz kesimi toplum nezdinde insanlaştıran bir dil benimsemeli ve konuşmanın önemi topluma anlatılmalıdır” dedi.

Konferansın tamamı, Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye’nin yayınladığı videolardan izlenebilir:

Panel 1: Açe (Endonezya) Barış Süreci

Panel 2: Mindanao (Filipinler) Barış Süreci

Panel 3: Barış Süreçlerini Etkileyen Faktörler

Panel 4: Kolombiya Barış Süreci

Panel 5: Türkiye için Dersler: Sırada Ne Var?

 
 
 

Comments


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page