'Uribe Kolombiya'nın Voldemort'u'
- John Andeson
- Oct 8, 2016
- 5 min read

Kolombiya'dan gelen haberler başka yerlerdeki insanların kafasını pekala karıştırmış olabilir.
26 Eylül'de sömürge dönemi Karayip kenti olan Cartagena de Indias'ta ayrıntılı şekilde sahnelenmiş imza töreninde Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri FARC'ın lideri Timoşenko lakaplı Rodrigo Londoño Echeverri ülkenin 52 yıllık iç savaşının sona erdiğini duyurdu.
Aralarında ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Kral Juan Carlos (eski İspanya Kralı,tahtı oğluna devretti), Vatikan Şehir Devleti Sekreteri, Küba'dan Raul Castro ve diğer devlet başkanlarının olduğu onlarca çok önemli konuk törende hazır bulundu.

Çok geçmeden pazar günü Kolombiya'da bir referandum yapıldı.
13 milyon seçmenin oy kullandığı referandumda 63 bin oy farkla barış anlaşması reddedildi. "Hayır" tarafının zaferi Kolombiya 'da beklenmeyen oranda bir siyasi krizi tetikledi.
Kimse bundan sonra ne olacağını bilmiyor.
Geçen haftaki etkinliğin tüm unsurları Kolombiya'da silahlarla yapılan siyasi savaşın sonlanacağı anı sembolize etmek üzere tasarlanmıştı. Herkes beyaz giydi. Kadın ve çocuklar barış şarkıları söyledi. Duygulu ve coşkulu bir atmosfer vardı.
Santos ve Timoşenko duruma uygun şekilde içli ve canlı konuşmalar yaptı. Anlaşmayı imzalamak için kullandıkları kalem kurşunlardan yapılmıştı. Kolombiyalıların çoğu için bu yaygın olarak korku ve dehşet ile karışık saygı gören FARC liderlerini ilk kez halka açık bir etkinliğe katılırken görme fırsatıydı.
Timoşenko, FARC'ın siyasi amaçlarına bağlı kalma niyetini yeniden bildirdiği uzun konuşmasının sonuna doğru, örgütünün neden olduğu ölümler ve diğer acılar için "Kolombiya halkının affetmesini" talep ettiğinde, izleyiciler sevinçle bağırıp alkışlayarak çılgına döndü.
Çevremdeki insanlar göz yaşlarına boğuldu. Tanıdığım her Kolombiyalı her şeyden çok bu affedilme talebinin FARC'ın o ana kadar yaptığı resmi duyurularda eksik olan içerik olduğunu söylemişti. Şüpheleri giderebilmek ve ülkenin yaralarını sarmasına yardım etmek için böyle bir jestin gerekli olduğundan bahsetmişlerdi.
Birkaç saniye sonra büyük bir gürültü Timoşenko'nun sesini bastırdı. Önce bir tane ardından iki tane İsrail yapımı Kfir savaş uçağı öldürücü silahları ile birlikte başlarının hemen üstünde kükredi. Ağzı açık yukarı bakan Timoşenko'nun suratındaki ifade bu uçuşun planlandığından haberdar olmadığını gösterdi. Kafası karışmış gözüken sadece o değildi. Raul Castro eliyle işaret ederek Timoşenko'ya bir şeyler söyledi. Savaş uçakları gittiğinde dengesini geri kazanmış gözüken Timoşenko "Bu sefer uçaklar en azından bombardıman için gelmedi " diyerek espri yaptı. Sözler gülüşmelere yol açtı ve ortamı yumuşattı. Ancak uçakların geçişi coşkuyu söndürdü ve kötü birşeyler olacağını sezdirdi.
Daha önce zaten Kolombiya bayrağının renklerinde dumanlar çıkartan uçaklar uzaktan geçiş yapmıştı. Kfir uçaklarına ne gerek vardı?
Birkaç saat sonra Devlet Başkanı Santos'a yakın bir Kolombiyalı, savaş uçaklarının geçişinin Santos'un ülkenin silahlı kuvvetlerine verdiği onay ile olduğunu ileri sürdü. Timoşenko "konuşmasını uzattığı" için zamanlama ters gitmişti. Ancak Santos'un Timoşenko'nun halkın önüne çıkmasının etkisini azaltmak için aptalca bir güç gösterisini onaylamış olabileceği de aynı ölçüde olası. Bunun ardından Santos'un ve onun barış anlaşmasının sert muhalifi eski devlet başkanı Álvaro Uribe'yi jetlerden birinin neşeli pilotu olarak gösteren internet paylaşımları dolaşıma girmişti bile.
Uribe törene katılmadı. Bunun yerine birkaç ay önce başlattığı "Hayır" kampanyası için bir kasabada yapılan mitingdeydi. Kampanyanın sloganı şuydu: "Barış istiyoruz ama bu barışı değil".
Kolombiya'yı 2002'den 2010'a kadar yöneten Uribe, Santos'tan çok daha farklı biri. Santos, Bogotálı aristokrat bir ailenin oğlu iken, Uribe hayvancıkla uğraşan köylü bir aileden gelen sağcı bir Katolik. İkisi bir zamanlar yakın müttefikti. Santos, Uribe'nin savunma bakanı oldu. 2000'li yıllarda ABD'nin desteklediği askeri operasyonu yöneterek FARC'ın savaş alanında ciddi şekilde zayıflamasına neden oldu. İkilinin arası Uribe'nin Kolombiya anayasasını değiştirip üçüncü dönem devlet başkanlığı yapma isteğinin engellenmesinden sonra açıldı. Bunun üzerine devlet başkanlığına Santos geçti. Santos FARC ile barış görüşmelerine başladığını açıkladığında Uribe onu ihanetle suçladı. Ülke genelinde ve internet üzerinde destekçilerini toplayarak uzun süreli bir muhalefet kampanyası başlattı.

Aslında Uribe bir devlet başkanının kuyusunu kazmak için Twitter'ı kullanan ilk eski devlet başkanı olabilir. Uribe Twitter'ı tıpkı bir topçu gibi kullanıyor. Sıklıkla gün içinde birçok kez haberlere tepki göstermek, diğer siyasiler ve gazetecilerle tartışmak ve genellikle varlığını hissettirmek için. Hepsinden fazla ise Santos ve FARC'a saldırmak ,ikisini sıklıkla yan yana getirip barış anlaşmasının tehlikeleri hakkında uyarı yapmak için kullanıyor. Anlaşmanın maddelerinin FARC'a teslim olmak anlamına geldiğini ve "Kastroçavizmo" olarak adlandırdığı sol siyasi fenomene Kolombiya'yı ele geçirme olanağı verdiğini savunuyor.
Uribe'nin sosyal medyaya konuşlanmasında, aşırı sağcı popülizminde, gürültülü mitinglerindeki öfkeli sloganlar ve öfkeli hislerde, Donald Trump ile tekinsiz paralellikler var. Yine bu nedenle AB karşıtlığı ve Birleşik Krallık genelinde yapılan ve geçen Haziran'da Brexit'e yol açan göçmen karşıtı gösterilerle de paralellikler var. Brexit'te olduğu gibi Hayır kampanyasının kullanıma hazır gerçekçi bir alternatifi, daha iyi bir barış anlaşması bulunmuyor.
Uribist olarak adlandırılan Uribe taraftarlarının çoğu için hoşnutsuzluğun en büyük kaynağı geçiş döneminde adalet paketi ve hükümetin, yeniden yerleşmelerine yardım için vereceği mütevazı maaş ile gerillaları "ödüllendirmesi". Savaşın iki tarafında da suçlardan sorumlu olan orta ve üst düzey yetkililer itiraf karşılığında hapis yerine "onarıcı" adalet alacaktı.
Savaş suçlarını kabul etmeseler de bunlardan suçlu bulunanlar 20 yıla kadar hapis cezası alabilirdi. Bu sorumluluk sadece FARC gerillaları değil aynı zamanda askerler, paramiliter gruplar ve siviller için de geçerliydi.
(Burada büyük olasılıkla dikkat edilmesi gereken husus Uribe'nin paramiliter gruplarla, Kolombiya ordusu ile koordineli olarak çalışan ve FARC' a karşı operasyonlarda çok sayıda sivil katliamına imza atan bu aşırı şiddetli anti-komünist milislerle yakından ilişkili olmasıdır. Uribe 2000'lerin başında binlerce paramiliter grup üyesine genel af anlaşması sağladı.)
Cartagena anlaşması imzalandıktan sonra surlarla çevrili eski kentteki ev ve otellerde gece geç saatlere kadar neşeli kutlamalar yapıldı. Kübalı ve Norveçli diplomatlar, barış delegeleri ve üst düzey ordu mensupları viski ve rom içerek bunu kutladı. FARC liderleri güvenlik gerekçesiyle, iyi korunan ve kentin dışında bulunan gözlerden uzaktaki bir Cizvit papaz okulundaydı ve gözükmediler. Ancak herkes kadehini kaldırdı.
Devamlı iki şeyin şerefine içildi: Yeni imzalanan barış anlaşması ve referandumda "Evet" oyunun kazanması. Devlet Başkanı Santos anlaşmaya destek kazanacağına dair Kolombiyalılara söz vermişti. Tıpkı Brexit'te olduğu gibi anketler birbirine yakındı ve en çok tahmin edilen "Evet" tarafının zafer kazanabileceğiydi.
Pazar günü yapılan referandumun ardından Cartagena'da kutlanan herşey gergin bir belirsizliğin içine atıldı. Buna geçen Temmuz'dan beri yürürlükte olan ateşkes sürecek mi yoksa savaşa geri dönülecek mi sorusu da dahildi. Müzakereler boyunca iki taraf da çatışmaları azaltmaya çabalamış ve ölü sayısı yıllardır açık ara en düşük düzeye gerilemişti. 7 milyon kişinin yer değiştirmek zorunda kaldığı, en az çeyrek milyon insanın öldüğü bir ülkede, ki büyük olasılıkla rakam çok daha fazla , bu barış görüşmelerinin şimdiye kadarki başlıca ödülüydü. Hayır tarafının zaferi sayesinde hala silahlı olan binlerce FARC gerillasını 20 adet toplanma noktasında bir araya getirip ilerleyen aylarda BM barış gücü gözetiminde terhis etme planının artık yasal olarak meşruluğu kalmadı.

Timoşenko şimdilik Havana'ya döndü. Son oyların sayılmasının ardından o ve Santos ayrı ayrı açıklamalar yaparak barış için çalışmaya devam etme kararlılıklarını ifade etti. Ancak Santos açıklamasında Hayır tarafını "duyduğunu" söyledi ki bu yine Brexit ve David Cameron'u hatırlattı. Uribe de konuşmasında hükümetin FARC'ı "korumasını" istedi ve örgütün bu koruma altındayken suç işlemeyi durdurması tavsiyesinde bulundu. Pazartesi günü Uribe'nin yardımcıları onun herhangi bir anlaşma için FARC'ın cezalandırılması koşullarında ısrar etme kararlılığında olduğunu açıkladı. Hapis cezaları, kurbanlar için tazminat ve siyasete katılımalarının yasaklanması. FARC, Havana'dan yayınladığı bildiride anlaşmanın maddelerinin değiştirilemeyeceğine dikkat çekerek, şu anki çıkmazı "rahatsız edici" olarak tanımladı.
Kıyı kenti Barranquilla'dan arkadaşım, Gabriel García Márquez Gazetecilik Vakfı Başkanı Jaime Abello Banfi, yolladığı e-posta da " En önemli şey denemek ve FARC ile 4 yıllık müzakere süresince ülkede yapılan barışın getirdiklerini korumak. Onların tekrar ormana geri dönmesini istemeyiz." dedi. Ancak birkaç gün önce Uribe'nin kalesi Medellin kentinde yaşayan biri bana tam da gerillaların orada kalmasını istediği için Hayır oyu vermeyi düşündüğünü söyledi. " Onları şehirde istemiyoruz.Bırakın ormanda kalsınlar." Bir başka Kolombiyalı ise yazdığı e-postada neden Hayır oyu verdiğini anlamamı istiyordu. "Affetmek zordur."
Oy sayımından kısa süre sonra Hayır kampının zaferi nedeniyle gözyaşlarına boğulan genç bir Kolombiyalı kadın bana ' Uribe Kolombiya'nın Voldemort'u gibi." dedi. Genç kadın ve arkadaşlarından bazıları yaklaşık yüzde 37 oranında kalan düşük katılım nedeniyle umutsuzluğa kapılarak ülkeyi terk etmekten söz ettiler. "Önce Brexit, şimdi de bu. Bu ABD'de Trump'ın kazanacağını gösteriyor. Sen ne yapacaksın? "
Bu yazı Jon Anderson tarafından New Yorker için kaleme alındı. Keremcan Karabatak Neynik için Türkçe'ye çevirdi.
Orjinal link için tıklayınız.





































Comments