JİTEM sanığı: "Davaların amacı asker ve polisin moralini bozmak"
- Enise Askın
- Apr 28, 2016
- 2 min read

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992- 1996 yılları arasında infaz edilen 22 kişiyle ilgili davanın 5'nci duruşmasının görülmesine devam edildi. Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün başlayan duruşmada iddianame okunurken, bugün sanıklar dinlendi.
“Başsavcılık paralel yapıya bağlı”
Duruşmaya sanık İsmet Kandemir’in savunmasıyla başlandı. Sanık İsmet Kandemir isnat edilen suçları kabul etmeyerek, "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı paralel yapıya bağlıdır. Üzerimize iftira atmıştır. 92 yılında korucu da değildim. Piyasada yoktum. 94 yılında koruculuğa başladım. Bu suçlamalar iftiradır. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Kandemir’in ardından söz hakkı verilen Sanık Abdurrahman Kurğa, savunmasında “Terörle mücadele ettik ondan bunlar başımıza geliyor. (Ergenekon gizli tanığı) Aydos'un söylediği tek doğru şey PKK'nın korkulu rüyası olduğumdur. Onun dışında hepsi yalandır. Suçu kabul etmiyorum” dedi.
Güvenlik gerekçe gösterilerek Kızıltepe’den Ankara’ya taşınan davaya müvekkillerinin katılımının ekonomik ve güvenlik açısından tehlikeli olduğunu öne süren sanık müdafii Avukat Hasan Ayrancı, “Savunmalarını yaptılar. Duruşmalardan vareste tutulsunlar” diyerek beraatlerini talep etti.
Ardından dönemin Jandarma Bölük Komutanlığı görevini üstlenen sanık Ahmet Boncuk’un savunmasına geçildi. Boncuk, “Öldürüldüğü iddia edilen kimseyi tanımıyorum. Görevim icabı terör örgütü üyelerine müdahale ettim. Ama adam kaçırma, öldürme gerçekleştirme, JİTEM'i hiç duymadım o dönemde” dedi.
“JİTEM davalarının amacı asker ve polisin moralini bozmak”
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla görüntülü olarak bağlanan sanık Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, savunmasında Davanın, "Paralel Devlet Yapılanması FETÖ eliyle hazırlanmış tamamen siyasi bir dava” olduğunu öne sürerek, “Amaç bu Türk vatanının bölünmesidir. Abdullah Öcalan'ı sorgulamış bir insanım. PKK tarafından Kızıltepe'de bir sürü insan öldürülmüştür. Öcalan sorgusunda bana ölüm emri verdiğini söylemiştir. Hala kaçak olan Zekeriya Öz bana bir el yazısı gösterdi. Öcalan'ın yazısını hemen tanıdım. Sonra bana listedeki ilk ismi gösterdi, "bak burada kim yazıyor" diye. Benim ismim vardı. Cizre, Silopi ve Midyat gibi birçok yerde açılan JİTEM davalarının amacı asker ve polisin moralini bozmaktır” diye konuştu.
“Paralel yapı ve PKK’den şikayetçiyim”
Sanıklardan Başçavuş Ünal Alkan ise 1983-2008 yıllarında 25 yıl görev yaptığını belirterek şu ifadelerde bulundu: “93'te PKK istediğini yaptırıyordu bölgede. Hasan Atilla Uğur göreve gelince halk ile diyalog kuruldu. Jandarmanın halkın yanında olduğu gösterildi, insanlar devlete güven kazandılar. 4 yıldızlı oteller, havuzlar kuruldu. Eskiden öğlene kadar dışarı çıkabilen halk gece yarılarına kadar dışarı çıkabilir oldular. Bu iddianameyle PKK uluslararası düzeyde legalleştirilmeye çalışılmaktadır. PKK ve Fettullah terör örgütü iddia etmiş hazırlamıştır bu davayı. Bu davada bizlere isnat edilen suçlar PKK ve Fetullah komplosunda başka bir şey değildir. TSK'ın suç işlediği bu davalarla gösterilerek asker ve polisimize bizleri örnek gösteriyorlar. Asker ve polisimizi pasifize ediyorlar. Paralel yapı ve PKK'den şikâyetçim”
"Davanın taşınması Cezasızlık politikasının bir yansıması"
Müşteki avukat Erdal Kuzu, “Bu dava gerçekle yüzleşme davasıdır. 90'lı yıllarda bu ülkenin bir gerçeği vardır, yargısız infaz vardır. Aileler kendi yakınlarının faillerini bulmak istediler.Davanın Mardin'den buraya getirilmesi Cezasızlık politikasının yansımasıdır” ifadelerinde bulunurken, bir diğer müşteki avukatı Ahmet Arıkan, sanıkların bu aşamada tutuksuz yargılanmalarının doğru olmadığını vurgulayarak vareste tutulmaları talebinin reddedilmesini istedi.
Sanıkların avukatları ise, zaman aşımından davanın düşmesini istedi. Mahkeme heyeti, müştekilerin katılma istemini kabul ederek duruşmayı 24 Haziran 2016’ya erteledi.
*Faili Belli’nin duruşma metninden yararlanılmıştır.





































Comments