SURİYE'DE MÜCADELE EDEN KADINLAR/ Erkekler Kaybolurken Kadınlar Yeni Liderlik Rolleri Üstleniyor
- Çeviri/Neynik
- Apr 26, 2016
- 3 min read

Rasha Ellas'ın Public Radio International’da (PRI) “As Syrian men go missing, women take new leadership roles, and bear new burdens” başlığıyla yer alan bu haber Neynik için çevrilmiştir.
Çeviren: Enise Askın
İç savaşın beşinci yılını doldurduğu Suriye’de kadınlar, çatışmaların meydana getirdiği zorlu koşulların ağır yükünü omuzluyor. Kimi zaman bir aktivist, kimi zaman bir anne, öğretmen yada doktor görevi üstlenen kadınlar, tüm olumsuzluklara rağmen yaşamın devam edebilmesi için çabalıyor.
Suriyeli kadınlar çatışmaların ve rejim bombardımanlarının gerçekleştiği kentlerinde yaşam mücadelesi veriyor. Kuşatma altındaki alanlarda yaklaşık 4 yıldır kısıtlı gıda, ilaç ve elektrik imkanlarıyla yaşıyorlar. Erkeklerin öldürüldüğü ya da kaybolduğu bir ortamda, toplumun günlük yaşantısını idare görevi kadınlara düşüyor ve başta kendi yaşamları olmak üzere birçok insanın hayatında önemli değişiklikler meydana getiriyorlar.
"Birbirimize dikiş atmayı öğrettik"
Neredeyse her gün bombardımana tutulmasına rağmen yaşadığı şehir olan Halep’i terk etmeyi reddeden 25 yaşındaki Zeyn de onlardan biri. Barışçıl protestoların şiddete dönüştüğü dönemi anlatan Zeyn, eğitimli sağlık ekiplerinin yokluğu nedeniyle kendisi de dahil olmak üzere birçok aktivistin yerel hastanelerde gönüllü olarak görev aldığını ifade ediyor. “Yaralara dikiş atmayı ve şarapnel parçalarının nasıl çıkarılması gerektiğini öğrendim” diyen Zeyn, “Birbirimize triyaj uygulamasının temel noktalarını kısa bir sürede öğrettik. Yerdeki yaralıların çokluğu nedeniyle adım atmakta zorlandığımız zamanlar oldu” sözleriyle hastanedeki şahitliklerini anlatıyor.
"Erkekler ürkek, bana şaşırıyorlar"
Birkaç ay önce rejim güçlerince hastaneye yönelik düzenlenen bir bombardımanda sağlık gönüllüsü aktivist arkadaşlarını kaybeden Zeyn, şimdilerde zamanının çoğunu insani yardım işlerine ayırıyor. Tamamı erkeklerden oluşan yardım ekibinin liderliğini üstlenen Zeyn, bölgedeki ailelere gıda ve tıbbi malzeme ulaştırdıklarını belirtiyor. Çalıştığı ekiple deneyimlerini aktaran genç kadın, “Yaşadıkları yerde kuşatılmış olan ailelere yardım ulaştırabilmek için, açılan ateşlere ve keskin nişancılara rağmen genellikle en ön safta ben görev alıyorum. Erkekler bu konuda ürkek davranıyorlar ve bunu ben yaptığımda hayretle karşılıyorlar” ifadelerinde bulunuyor.
"Kadınlara bakış açısı değişti"
Savaş nedeniyle ailesinden uzakta, tek başına yaşamak zorunda kalan Zeyn, Suriyeli kadınlar açısından az görülen örneklerden biri. Suriye’de savaş öncesinde dahi Türkiye’de olduğu gibi, kadın ve erkekler evleninceye kadar genellikle aileleriyle birlikte yaşar. Fakat her iki aileden birinin göç etmek zorunda kaldığı ülkede, Zeyn’in ailesi de tamamen dağılmış durumda. Kardeşleri Türkiye’ye göç eden Zeyn’in ebeveynleri ise Halep’in IŞİD tarafından hakimiyet altına alınmış bir bölgesinde sıkışmış vaziyette. Muhafazakar bir toplum içerisinde yetişen kadınların yaşamının savaştan nasıl etkilendiği sorusuna Zeyn, “Savaştan önce kadınlar çoğunlukla evdeydi, yemek yapar, aile üyeleriyle ilgilenirlerdi. Şimdi ise erkekler gönüllü olarak bir hastanede mi çalışıyor? Bunu ben de yapıyorum. Erkekler silahlandı mı? Halep’te tamamı kadınlardan oluşan bir birlik kuruldu, bunu artık kadınlar da yapıyor ve en ön saflarda savaşıyorlar. Silahlanmaktan yana değilim. Ancak bu, kadınların erkeklerin yaptığı işleri yapabileceğine dair bakış açısının değiştiğini gösterir” diyor.
Tüm bunlara rağmen savaşın etkilerinin yoğun olarak yaşandığı bazı bölgelerde kadınlar halen büyük baskı altında yaşıyor. Örneğin dört yıldır Suriye ordusunun kuşatması altındaki Doğu Guta bölgesinde kadınlar yakacak odun bulabilmek için çöp toplayıcılığı yapıyor, gıda sıkıntısı nedeniyle zorlukla ekmek pişirebiliyor. Savaş öncesinde oldukça ender rastlanan çocuk yaşta evlilik oranları da yükselişe geçti. 30 yaşındaki aktivist Maimona, çocuk evliliğiyle mücadele eden kadınlardan biri. Arapça’da koruyuculuk anlamına gelen “Heras” ismiyle bir çocuk kuruluşu açan Maimona, çocukların eğitimlerine devam edebilmesi için çabalıyor. Doğu Guta’da eğitimin sürdürülebilmesi için sınıflar kuran Maimona, “Okulumuzda eğitim alan 12 yaşındaki bir kız çocuğu ailesinin onu evlendirmek istediğini söylediğinde şok olduk. Eğitimine devam etmesi için çok uğraştık ancak çok zor. Ebeveynler bu yolla, doyurmak zorunda oldukları çocuk sayısının azalacağı şeklinde düşünüyor” ifadelerinde bulunuyor.
"Kadınların kazanımları varlığını sürdürecek"
Yoğun ihtiyaç nedeniyle en az eğitimli kadınların dahi her gün karşılaşılan risklere rağmen faaliyetlere önem verdiğini belirten Maimona, 30’lu, 40’lı yaşlardaki kadınların lise diploması alabilmek için kurslara katıldığını kaydediyor. Bu kadınların çoğunun hastanelerde gönüllü olarak çalıştığını ve sağlık gönüllülerinin neredeyse yüzde 80’inin kadınlardan oluştuğunu ifade eden Maimona, “Onları sıralarda otururken görmek, gözlerine bakarak halen treni kaçırmamış olduklarını hissettirebilmek, öğrenmenin, gelişmenin onların elinde olduğunu göstermek çok etkileyici bir deneyim” diyerek öğrencileriyle gurur duyduğunu söylüyor: “Belki de bu bizim için bir ümit ışığıdır. Suriye devrimini başlattığımızda bu aynı zamanda bir kadın devrimiydi. Savaş bittiğinde ise kadınların kazanımları varlığını sürdürmeye devam edecek”





































Comments